Temeli bir şeyin ne kadar olası olduğu üzerine değil ne kadar olası olmadığı üzerine kurulu denklem
Benim üç bin kez doğduğum evrende
Seninle karşılaşma ihtimalimi hesaplayan aracı seneler evvel ben beşiğimde bu yaşımı beklerken icat etmişler
Annemin beni emziremediği göğüs kafesinde anahtarı her sabah babamın cebinde unutma ihtimalini öldürecek devinimsel nitelikteki şey.
Kuşların konduğu yer tanımlamasının bütün akıllardan silindiği işte bu yüzden bağımlı bütün olasılıkların sözlüklere girmeme büyüklüğünü bahşedecek sınırsız yeni kelimeler
Başka bir yerde olmak için dövüştüğüm muhafızların kanlı ceketlerine ellerimi sürüp farklı bir şeye dönüşebilmek için öldürdüğüm bütün kendimler
İnsan herhangi bir davada mübaşir olabilir iken beni sanık olmaya iten nesnel gücün tarafsız olmayışından bahset ben küfür etmeden evvel
Azarı yeni bitmiş önlüklü bir askerim çantamda daima dağıtan ve dağılan bir öğretmen
Kibriniz anadenizi yaracak yüzmekten
Gerçekleşmesi mümkün olmayan olaylardan sayılıyor hesaplarıma göre kapınızın dışına bırakacağım ayakkabılar.
Aynı zamanda aynı ana denk gelen Per Fas et nefas*
Yeni doğmuş bir ineğin memelerine değmiş kadar kızgın
Beş litre süt sağmış gibi kubital tünel sendromu
O gün geldiyse bağımlı olay;
Bir karabatak uyuyor çölün kucağında
Gelme ihtimalinizin test edilecek olasılıklar silsilesinden
Hesap makinaları yorgun, insandan daha çok çalışmıyor alet edevat
Günler boyu beklemek prekaryadan başka kimseye ödev verilmemiş
Ve Sevgili Schopenhauer Haklı Çıkma Sanatını kitaplaştıramadan vefat etmiş
Temeli bir şeyin ne kadar olası olmadığı üzerine değil ne kadar olası olduğu üzerine kurulu denklem
Benim yirmi sekiz kez doğduğum evrende
Dünyayı kullanabilme becerimi yalnızca bir kez test etmişler
*hakikatin ortaya çıkmasına erişme sanatı