I Alnındaki ter damlaları yolunu bulmuş, kaşlarına inmişti. Pencerenin önündeki kanepede eldivenli elleriyle başlarını koparıp koparıp attığı biberlere baktı. Kucağındaki leğen kara yeşil uzunlu kısalı biberlerle dolmuştu. Yanındaki çöp poşetinde biber sapları bütün yüklerinden kurtulup rahat bir nefes almış gibi yığılmıştı. Bileğinin açıkta kalan kısmıyla alnını sildi. Akşam güneşi pencereden üzerine üzerine vurmuş ancak o yer değiştirmeye üşendiğinden oturduğu […]
İnsanlıktan nasibini almamış yerlere göç edip sakinliğin koynunda huzura kavuşma isteği ile tükenirken bazı hayatlar;yeşilin ya da mavinin hasretinde, kaygının ayakları altında paspas olabiliyor kimi zaman. Ki farkına bile varılamıyor. Biçilen kaftanlarda kader; bazen bir anne gibi acıyı sevmeyen çocuğun yemeğine biber karıştırıyor sırf tadını versin diye. Göz her seferinde seçemiyor biberi ve ayıklanmayan acılarkarışabiliyor hayata. Yüzyıllık bir ağaç gibi […]
Önceki Sayfa Sonraki Sayfa